Halk TV yazarı Mehmet Tezkan, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında sürdürülen ‘üçüncü kez adaylık’ tartışmasını köşesine taşıdı.
Bu kapsamda bir ‘senaryoyu’ okurlarıyla paylaşan Tezkan, ‘Erdoğan kendini nasıl mağdur yapar?‘ başlıklı yazısında şunları kaydetti:
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
“(…) Şöyle… Sahne cennetin tam ortasında YSK adaylık başvurusunu üçüncü dönem diye reddeder. Bir dönem beklemesi gerektiğine işaret eder…
YSK bunu yapar mı?
İstanbul seçimini nasıl gerekçesiz iptal ettiyse, referandumda mühürsüz oyları nasıl gerekçesi geçerli kıldıysa bunu da Saray’dan gelecek istek üzerine yapar.
Cumhurbaşkanı seçimine aday olmayan Erdoğan partisinin başında meydanlara çıkar. Ekonomiyi yola sokuyordum, izin vermediler. Bu muhalefetin dış güçlerle iş birliğiyle kurdukları tezgahtır. Kumpastır. Gezi’de başaramadılar, 17/25 Aralık’ta başaramadılar, 15 Temmuz’da başaramadılar şimdi bu yolu deniyorlar diye feryat eder.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
Dik durduğu için ‘Batı’nın kendini istemediğini söyler. Türkiye’yi avucunun içine almak istediği ‘Batı’nın muhalefeti desteklediği iddia eder. Adaylığının reddedilmesinin Anayasa’ya aykırı olduğunu eski Türkiye’ye dönüşün ayak sesleri ilan eder.
Kendisinin mağdur olduğunu söyler. Bağımsız Türkiye için AKP’ye ve gösterdiği adaya oy ister.
Seçmenin büyük çoğunluğunu ikna ederse aday gösterdiği kişi cumhurbaşkanı olur. Kukla Cumhurbaşkanı da diyebiliriz. Rusya’da bir dönem devlet başkanlığı yapan Medvedev gibi…
(Hemen küçük bir parantez açıp hatırlatma yapalım. Putin iki dönem üst üste Rusya Devlet Başkanlığı yapılınca Anayasa’ya takıldı, üçüncü dönem aday olamadı. Yerine Medvedev’i aday gösterdi. Medvedev yüzde 70 oyla Rusya Devlet başkanı seçildi ama ülkeye yine Putin yönetti. Parantezi kapattım)
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
Diyelim ki seçmeni aday gösterdiği cumhurbaşkanı için ikna edemedi ama ülkeni bekası için(!) AKP’ye oy vermeye ikna etti.
Bu durumda da Cumhur İttifakı olarak Meclis çoğunluğunu elinde tutar. Yeni Cumhurbaşkanı’na adım attırmaz. Onu zora sokacak yasal düzenlemeler yapar…
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı hem ağır ekonomik krizle hem hiperenflasyonla hem kucağına konulan devasa göçmen sorunuyla hem de Meclis’le uğraşmak zorunda kalır. YSK tarafından seçime sokulmadığı için mağdur rolü oynayan Erdoğan erken seçimi zorlar…
Hem ekonomik krizin maliyetinden kurtulmuş olur… Hem de kurtarıcı olarak sahnedeki yerini alır…
Şimdi diyeceksiniz ki yeni cumhurbaşkanı eski dönemin yolsuzluklarını, suistimallerini, kayırmacı politikasını gözler önüne sergilerse!…
AKP/MHP ittifakı Meclis çoğunluğunu alırsa zor. Bürokrasi de yargı da çözülmez. Meclis yürütmenin (cumhurbaşkanının) eline kolunu bağlar…
Nasıl senaryo güzel mi? Erdoğan kaybedeceğini gördüğü an her yolu deneyecektir. Bu da onlardan biri. (…)”
Yazının tamamı.